ASÜ Eğitim Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Süleyman Yılmaz, Ankara’da Basın, Yayın, İlim ve Sosyal Dayanışma alanlarında faaliyetleri yürüten Server Vakfında bir kitap bir yazar tanıtımı kapsamında “Modern Sekülerizm ve Değer Algısı” başlıklı seminer sundu.

Profesör Yılmaz, moderatörlüğünü Av. Mehmet Ali Bulut’un yaptığı seminere, “Şahsiyet ve Değerler Eğitimi” isimli kitabın çıkış noktasına değinerek başladı. Profesör Yılmaz seminerde şunlara değindi; “21. Yüzyıl gençliği için iki kavrama dikkati çekmek istiyorum; NoMoFobia ve Alfa Kuşağı. Postmodern bir dönem olarak teknolojiyle kuşatılmış bir dünyada sürdürülebilir kalkınmanın en önemli esası olan “Eğitim” ve eğitim içinde bizi biz yapan değerlerimizi ıskalamamamız gelecek nesillerin yetişmesi hususunda olumsuzluklara davetiye çıkarmamız olur. Donanım, bilgelik ve tatmin açısından bireysel, hizmet ve işe yarama açısında toplumsal faydayı içeren bir süreç olarak eğitim; insanda zihinsel, beceri ve akademik başarının yanı sıra ahlaki ve insani kazanımları da hedeflemek durumundadır. Türk Milli Eğitiminin felsefesinde; iyi insan, iyi vatandaş, iyi üretici ve iyi tüketici yetiştirme amaçlanmaktadır. Okul profesyonel insan kaynakları yetiştirmede ve davranış kalıpları geliştirmede formel bir ortamdır. Teknolojik gelişmelere paralel hayatımızın bir gerçeği olan sanal dünyaya çocuklarımızın temel bilgi, tasarım becerisi gibi psikomotor unsurların gelişmesi için onların kendi çapında icat çıkarmasına, eski köye yeni adetler getirmesine izin vermek zorundayız. Tecrübe edinmeleri için onların yanlış yapmalarına fırsat vermeliyiz, öne sürdükleri fikirlerine sansür getirmemeliyiz. Unutmayalım ki, hayatın provası yoktur! 1965’ten bu yana x, y, z gibi kuşakları tanıdık. Şimdi ise tamamen aile bağımlı alfa kuşağına hazır olmalıyız. Tamamen sanal gerçeklik ile yüz yüze olacak olan bu kuşak, iyi izlenmeli, beklentilerine göre stratejiler geliştirilmeli, teknolojinin tüm nimetlerini dozajında kullanması hususunda ailecek önlemler alınmalıdır. Toplumsal ilişkileri belirleyen, düzenleyen, hareket serbestisinin sınırlarını ortaya koyan hukuk, etik, ahlak ve din gibi kavramların odağında adalet, eşitlik, tarafsızlık, doğruluk, dürüstlük, sorumluluk gibi öznesine insanı alan ortak kavramlar vardır. Kamu nizamı açısından bakıldığında da Medine Sözleşmesi, Magna Carta Maddeleri, Evrensel İnsan Hakları Beyannamesi, Kopenhag Kriterleri gibi normların da öznesi; insandır. Toplumsal huzur, barış ortamı için insanlar hukuk, etik ve ahlak gibi mevhumları yaşatmak durumundadır. Din açısından bakıldığında, ahlak esas tutulmadığında dinin özü eksik kalır. Peygamberimiz de hadislerinde ‘Ben güzel ahlakı tamamlamak için gönderildim’ diye belirtiyor. Değerlerimiz, yaşatıldığı sürece değerlidir”.

Profesör Yılmaz, Server Vakfındaki seminerini; sevgi, saygı, doğruluk, dürüstlük, tarafsızlık, adalet, hak gözetme, sorumluluk, yardımseverlik, alçakgönüllülük, misafirperverlik, vatanseverlik, hoşgörü, empati ve vefa değer başlıklarından örnekler vererek tamamladı. Seminer sonunda, katılımcıların sorularını cevaplayarak, okuyuculara kitabını imzaladı.