Bayramlar, iman kardeşliğinin en ulvi noktaya ulaştığı mübarek günlerdir. Gönüllerdeki keder bulutlarını dağıtan, yüreklerimizi şükür güneşiyle ısıtan mutluluk zamanlarıdır. Dualarımızın kabulü, günahlarımızın affı, kulluğumuzun kemali için Allah Teâlâ’dan bizlere lütfedilmiş fırsat anlarıdır. Nasıl ki, bir ay boyunca sabır göstererek oruç tutanlar için Ramazan Bayramı ilâhî bir ikram ise, Hz. İbrahim’in imanını, Hz. Hacer’in sadakatini ve Hz. İsmail’in teslimiyetini kuşanıp takva sahibi olanlar için de Kurban Bayramı öyle yüce bir ikramdır. Kurban her şeyden önce bir ibadettir. İbadette asıl olan ihlas ve samimiyettir. Kurban Bayramı’nı idrak ederken ve kurbanlarımızı Rabbimize sunarken önceliğimiz O’nun rızasını elde olmalı. Kurbanınız kabul bayramınız kutlu olsun.

KURBAN

İbrahimî  bir sadakatin göstergesi

İsmaîlî teslimiyetin ifadesi

Muhammedî muhabbetin konuşan sesi

Boğazlamaktan ibaret değildir kurban.

Meryem misali rabbe olan adanmışlık,

Tam bir yönlenişle hakka varan yanmışlık,

Gönülden saran takva ile kuşanmışlık,

Boğazlamaktan ibaret değildir kurban.

Ne et ne kandır hak katında arzulanan,

Candır yine canın sahibine sunulan,

Ölümü de tefekkür vesilesi kılan,

Boğazlamaktan ibaret değildir kurban.

O´ nun ismiyle alıp verirse nefesi,

Kurbandır yaratana, kesilse de sesi,

Silinir üzerinden cimrilik lekesi,

Boğazlamaktan ibaret değildir kurban.

Aç halini anladığımız andır ömürden,

Vermeyi paylaşmayı yaşarız gönülden,

Merhamet pınarlarımız çağlar yeniden,

Boğazlamaktan ibaret değildir kurban.

Dağıtır isek kurbanımızın etinden,

Sevap gelir konu komşu yoksul yetimden,

Teşrik tekbirlerinden okunan hatimden,

Boğazlamaktan ibaret değildir kurban.