ASÜ Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Namık Özkan, Dünya Kadınlar Günü münasebetiyle düzenlenen etkinlikte Prof. Demirer’i ağırlamaktan büyük bir heyecan duyduklarını belirterek, “Sayın Hocamıza katılımı için çok teşekkür ediyoruz. Onun ilham veren hikâyesinden, öğrencilerimizin ciddi anlamda istifade edeceği kanaatindeyiz” dedi. Selamlama konuşmasının ardından Girişimci İş Kadınları Derneği Başkan Yardımcısı Muazzez Toprak, dünya kadınlar gününün tarihçesi hakkında bilgiler aktardı. Daha sonra kürsüye gelen Türk Cerrahi Derneği Başkanı ve Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Seher Demirer “Cerrahide Kadın Olmak” konulu sunumunu yaptı. Doktorluk mesleğinin bir çocukluk hayali olmadığını, o dönemlerde daha çok sosyal bilimlerle ilgilendiğini kaydeden Demirer, “Üniversite sınav dönemi geldiğinde yaptığım tercihleri bir öğretmenin gördü ve Tıp Fakültesi yazmam gerektiğini söyledi. Çok da istemememe rağmen, öğretmenimin de yönlendirmesiyle Tıp Fakültesi’ne girdim. Klinik stajlar dönemine geldiğimde cerrahi kliniğinin atmosferi çok ilgimi çekti. Hekimlerin ameliyata girmesi, ortamın dinamizmi, mesainin hareketliliği… Bu etkiler münasebetiyle Tıpta Uzmanlık Sınavlarında cerrahiye yöneldim ve hikâyem başladı” dedi. Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi’nin 1945 yılında kurulduğunu ve Genel Cerrahi Kliniği’nde o döneme kadar hiç kadın bir asistanın çalışmadığını belirten Prof. Demirer, şöyle devam etti: “Düşünün; uzun yıllar boyunca erkeklerin egemen olduğu bir klinikle karşı karşıyasınız. Ben bu duruma hazırdım, seçtiğim kliniğin erkek ağırlıklı bir klinik olduğunu biliyordum. Ama aslında bir kadının cerrahi asistanı olması, oradaki erkekler tarafından ilginç karşılandı.” Mesleğin ilk yıllarında, özellikle fiziki mekân kurgularının erkek eksenli tasarımı münasebetiyle bir takım sorunlar yaşandığını, ancak giderek bunların dengelenmeye başladığını da belirten Prof. Demirer, kadınların özelde cerrahi, genelde ise iş yaşantısına katılımlarla alakalı algılarının pozitif yönde değişmeye başladığını ve bunun son derece anlamlı ve değerli olduğunu vurguladı.

Akademisyenlerin ve öğrencilerin takip ettiği konferansın ardından Prof. Dr. Seher Demirer, soruları yanıtladı.