Güdendede konuyla ilgili yaptığı açıklamada bel fıtığının yaygınlaşmasına dair tehlikeye dikkat çekti ve bu konuda gerek devletin gerekse vatandaşların alması gereken tedbirler olduğunu söyledi: “Yeni hayatlar yeni teknolojiler ve yeni iş alanları… İnsanoğlu varoluşundan bu vakte kadar hiç olmadığı kadar fiziksel olarak rahat psikolojik olarak da bir o kadar rahatsız bir dönem geçiriyor. Tamamen ilkel koşulların yaşandığı dönemlerde insanoğlu fiziksel olarak son derece aktifti. Tüm ihtiyaçlarını fiziksel olarak güç harcayarak karşılanıyordu. Dış etkenlerden korunmak için yine fiziksel güç harcanması gerekiyordu. Bu şekilde hayatının her aşamasında fiziksel olarak aktif bir hayat sürerek geçiriyordu. Teknolojik gelişmelerin başlaması ile hareket düzeyinde de azalmalar başladı. Bu günümüze kadar artarak devam etti. Bugün geldiğimiz noktada artık insanoğlu neredeyse hiç hareket etmeden tüm ihtiyaçlarını karşılayacak şekilde bir yaşam sürüyor.

Fiziksel hareket düzeyindeki bu azalma konfor artışıyla birlikte gelse de sağlık açısından çokta iyi sonuçlar ortaya çıkartmadı. İnsanoğlunun bu çağdaki hareketsiz yaşamı sağlık açısından istenmeyen sonuçlar doğurdu. Bel fıtığı bel omurgaları arasındaki eklem içi yapının bir şekilde zarar görmesi ile olur. Zarar gören yapının taşma yapıp sinirlere baskı yapması da fıtık ağrısına yol açar. Sürekli aynı pozisyonda oturan ya da ayakta duran bir insanın bir süre sonra vücut düzgünlüğü de bozulacaktır.  Ben masa başı çalışıyorum ya da ben sürekli yatıyorum bende fıtık olmaz diye bir düşünce yanlıştır. Yük altında çalışanlarla masa başı çalışanlarda fıtık olma oranı çokta farklı değildir. Bu yüzden temel problem günlük yaşamda vücudumuzu doğru kullanıyor muyuz? Ve vücut yapımıza uygun şekilde egzersizler yapıyor muyuz? Bu soruların cevabı temel sorunun ortaya konmasına yardımcı olacaktır.

Fıtığın yaygınlaşmasının arkasında günümüz yaşam tarzı vardır. Konfor düşkünü bir hayat beklentisi içine girerken bazı noktaları atladık. Hareket vücudumuz için vazgeçilemez bir öneme sahipti. Hareket azalması ve sürekli aynı pozisyonda vakit geçirmek bel fıtığı için günümüzün en önemli sebeplerindendir” dedi Güdendede son olarak: Az hareket çok konfor değildir. Hareket ve egzersizler vücudumuz için vazgeçilmezdir. Sürekli aynı pozisyonda vakit geçirmek bel için uygun değildir. Oturma pozisyonu ve hatalı yük taşımalar bel fıtığı oluşumuna büyük katkı sağlar. Bel fıtığının günümüzde yaygınlaşmasının altında bu tür problemler yatmaktadır. İlkokul sıralarında başlayan masa başı oturma maceramız neredeyse hayatımızın sonuna kadar sürmektedir. Bu hayatın bir gerçeği olarak bel fıtığı yaşı artık çok erken yaşlara kadar indi. Bel fıtığının yaygınlaşmasına dur demek için profesyonel egzersizi artık hayatımıza sokmanın zamanı geldi.” Haber Merkezi